20 Ekim 2011 Perşembe

Kara Kutu - Ediz

 































KARA KUTU - EDIZ
Boyut Yayın Grubu
421 sayfa

Beş iyi arkadaştan bahseder bu güzel, iç yakıcı kitap: Erdem, Gökhan, Rafet, Yılmaz, Reyhan
Her birinin üniversiteden sonraki gerçekçi ve hüzünlü hayatlarını okuruz kitap boyunca. Birbirlerinden çok farklı bu beş dost hayata atılmadan evvel bir karar alırlar: Hepsi az çok kalem oynatabilen insanlardır, okuldan sonra bağlantıyı koparmamak adına, hayata dair yazdıklarını Rafet'e yollayacaklar, o da çoğaltıp diğerlerine yollayacaktır. Böylece her birinin yaşamlarına dair ilerleyen ana anlatının arasına onların birbirlerine yolladıkları şiirleri serpiştirerek farklı bir kurgu oluşturur yazar. Olayları okur, ardından şiirleri okursunuz, bu sizin karakterlerle daha sıkı bir bağ kurmanızı sağlar. Özellikle Yılmaz'dan bahsedilen bölümler çok etkileyicidir ya da ben de öğretmen olduğum için fazla etkilenmiş olabilirim. Ben hayatımda hiç bir kitaba ağlamadım ama Kara Kutu bittiğinde kendimi tutamadım. Keşke bitmeseydi, gitmeseydi o iyi insanlar. Çok özlüyorum hepsini. Ömrümce okuduğum en güzel kitaplardan biri olacak bu güzel eser.

Ediz bey kim?

Soyadına ancak Boyut Yayıncılık'ı arayarak ulaşabildim bu güzide insanın. Kitapta kendisi ifşa etmediğine göre seçimi bu yöndedir sanıyorum ve ben de saklı tutuyorum. Verdikleri numaradan kendisine ulaşamadım ama internetten yaptığım araştırmadan çıkan sonuçların en uygununu değerlendirip bir kaç aramadan sonra kendisine şükür ki ulaştım. Çünkü çok korkuyordum ulaşamayacağımdan ve ulaştığım için çok mutluyum. Okuduğumuz güzel kitapların yazarlarına mutluluğumuzu belirtmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bize o güzel dünyaları veren insanların bunu bilmeye hakları var. Ünlü yazarlar bunu zaten yaşıyorlar; ama muhteşem kitaplar yazmış ama ünlü olmayan yazarlara ulaşıp mutluluğumuzu belirtmeliyiz. Ediz beye ulaşmak benim için çok önemliydi, kendisi de beni memnuniyetle karşıladı, mutluluğunu belirtti. Ona ulaşma imkanını kaybetmeden bir sanatçıya ulaşıp eseri hakkında konuşabilmek çok önemli. Sanatçılar, ölmeden evvel eserlerinin ne kadar değer gördüğünü bilmeli.